Konferansa konuşmacı olarak, Reyhanlı ve Kilis kamplarını ziyaret eden Şengül Morgül katıldı. Öğrencilerin ilgiyle dinlediği konferansta Morgül, gönüllü olarak gittiği Reyhanlı ve Kilis’teki yetim kamplarında kalan savaş çocuklarının içinde bulunduğu sosyal ve psikolojik durumu anlattı. Şengül Morgül’ün, annesi ve babası vefat eden küçük bir kız çocuğu hakkında anlattıkları savaşın sonuçlarıyla ilgili ders niteliğindeydi. “Çok enteresan bir şey… Bir çocuk vardı. Çocuğun önüne yığdım; oyuncaklar, şekerler, çikolatalar.. Çocuk uzakta tek başına oturuyor. Başı önüne eğik. Altı- yedi yaşlarında bir kız çocuğu. Kıyamet kopuyor etrafta, biz içeriye girmişiz, herkesle ilgileniyoruz. Onda çıt yok. Kafasını eğmiş, bakmıyor bile yüzümüze. Getirdim tüm oyuncakları, ‘Bunlar senin’ dedim.‘Aç, oyna. Bir kere gül bana.’ dedim. ‘Bir kere bak bana.’ Bir kere bile bakmadı. Bir kere olsun kafasını kaldırıp bakmadı suratıma. Sonra öğrendim , annesi babası şehit olmuş. Tek başına bir çocuk. Sen onu şimdi nasıl kandırabilirsin? Çikolatayla, oyuncakla, bir şekilde nasıl kandırabilirsin? Hayatı bitmiş, çökmüş..Dedim ki ‘Bir çocuğun üstünde bu kadar büyük bir yük olur mu?’‘Bu çocuk taşıyamıyor ki bu yükü...’Ve oradaki görevliler, bir terapiye ihtiyacı olduğunu söylediler. Ama orada terapi diye bir lüks yok..Ve ben o çocuğa bir şey bile aldıramadım. O beni çok yaraladı, çok üzdü. Aklım hep onda kaldı. Gidiyorum, geliyorum; oyuncakların yeri biraz olsun değişmez mi? Ellememiş” Duygusal yönü ağır basan konferansta Şengül Morgül, bir insan olarak, bir Müslüman olarak ‘yardımsever olduğumuz’ için değil, ‘yapmak zorunda’ olduğumuz için kardeşlerimize yardım etmemizi de şu cümleleriyle dile getirdi. “Bu görevi yapmak zorundasınız. Net söylüyorum, yapmak zorundasınız. Siz bir Müslümansanız dünyanın öteki ucundaki Müslüman’dan da sorumlusunuz Kimi ülkenize gelmiş yardım için. Yani mağdur durumundaki bir insana tabii yardım etmek zorundasınız. Yarın, öteki gün başınıza bomba düşmeyeceğini; çocuklarımıza, kadınlarımıza zarar gelmeyeceğini kim garanti edebiliyor? Böyle bir dünyada, herkesin birbirine düşman olduğu bir dünyada kim garanti edebilir? Siz de bir mülteci adayısınız. Nasıl hepimiz potansiyel engelli adayıysak, şuradan çıksak bir araba çarpsa engelli durumuna düşebileceksek; bir gün kafamıza bomba düşme ihtimali de var. O yüzden ensarlık görevi Müslümanlığın temelindeki sorumluluktur. Gelen çocukların Müslüman oluşuna da bakmayacaksınız. Onları Müslüman çocuklar, Hıristiyan çocuklar diye ayırma şansınız da yok. Çocuğun dini yok. Çocuğun ölene kadar dinini seçme durumu var; istediği kadar Müslüman olsun, Hıristiyan olsun.. İnsanları da böyle yargılamaya hakkımız yok. Mağdur olan her insanın yanında olmak gibi bir sorumluluğu vardır Müslümanlığın. Bunu yerine getirmek zorundayız.” dedi. Büyük ilgiyle dinlenen konferans sonunda cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri, konuşmacı Şengül Morgül’ü günün anısına çiçek vererek ve bol teşekkürle uğurladılar.
Yerel
06 Aralık 2016 - 11:13
Cemil Meriç'te "Savaş ve Çocuk" Konferansı
Dünya gündemindeki sosyal konularla ilgili düzenlediği konferans ve seminerlerle bilinen Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi’nde bu yılın ilk konferansı “Savaş ve Çocuk” üzerine yapıldı.
Yerel
06 Aralık 2016 - 11:13